Kanada'da 1920'li yıllarda yeni inşa edilmiş bir elektrik santralindeki
bütün jeneratörler çok kısa bir süre sonra bozulmuştu. Sebep
jeneratörlerin motorlarına sıkışmış yüz binlerce sivrisinekti. Acaba bu
sinekleri jeneratörlere çeken neydi? Jeneratörler temizlendikten kısa
bir süre sonra yine aynı olay tekrarlanınca, sineklerle ilgili bir
uzmana başvuruldu ve sorun bu sayede çözümlendi.
Jeneratörlere saldıranların tümü erkek sivrisineklerdi. Sebebi de bu
makinelerin içinde kendilerine kur yapan dişilerin var olduğunu
düşünmeleriydi! Jeneratörlerin vızıltısıyla dişilerin vızıltısını
birbirine karıştırmışlardı. Jeneratörlerin hızının değiştirilmesiyle
sivrisineklerin aklının karışması da önlendi.Bu ilginç olay, sivrisineklerin çiftleşmesini sağlayan özel sisteme dikkat çekmektedir. Erkek sivrisinekler dişilerini çıkardıkları kanat seslerinden tanırlar, bu sayede dişileri bulur ve çiftleşirler.
Sivrisineklerin Benzersiz İşitme Yeteneği
Sivrisineklerin çiftleşmesi havada uçarken gerçekleşir. Fakat erkekler erişkin bir sivrisinek olana kadar, yani kısa yaşamlarının ilk 24 saati boyunca çiftleşemezler. Çünkü bu süre içinde antenleri henüz kurumamıştır. Sağır olan erkekler dişilerin kanat seslerini -yani çiftleşme çağrılarını- duyamazlar.Sivrisineklerde işitme yeteneği çok gelişmiştir. Erkeğin kafasından çıkan 2 tane küçük, tüylü antende bulunan ve çok sayıda duyu hücresinden meydana gelmiş bir organ vardır. "Johnston organı" olarak adlandırılan bu sistem, ses dalgalarının titreşimlerini alır ve ayırt eder. Bu tüylü duyargalar yalnızca dik durumdayken ses titreşimlerine karşı duyarlıdır.
Dişi sivrisineğin kanatlarından çıkan ses erkek sivrisineği etkileyen en önemli faktördür. Dişinin kanat sesleri, erkeğin antenindeki reseptör (alıcı) hücreleri titreştirir ve sivrisineğin beynine elektrik sinyallerini gönderir. Dişiler kanatlarını erkeklerden daha hızlı çırparlar ve dişinin kanatlarından çıkan titreşimler erkeklerde çiftleşme isteğini artırır.
|
Erkek sivrisineğin duyargaları. Bu duyargalar, erkeğin binlerce
ses içinde dişisinin kanat sesini tanıyabileceği üstün bir yeteneğe
sahip olarak yaratılmıştır.
|
|
|
Dişi sivrisinek
|
Erkek sivrisinek
|
Erkeğin dişisini havada tutmak için kullandığı kıskaçlar. Eğer bu
kıskaçlar olmasaydı, çiftleşme gerçekleşemez, bu da sivrisinek neslinin
sonu olurdu.
Eğer sivrisinekler tesadüfler sonucunda var olmuş olsalardı, doğan her sivrisineğin kanatlarını rastgele bir hızda çırpması beklenirdi. Çünkü erkeğin daha yavaş, dişinin daha hızlı kanat çırpmasını gerektirecek hiçbir sebep yoktur. Ancak her sivrisinek, adeta bir emre uyarcasına kendi cinsiyetini belli edecek hızda kanat çırpar. Gerçekte bu frekans farkının da tek başına bir anlamı yoktur. Eğer erkek sivrisinekte yaratılıştan bulunan üstün algılama yeteneği olmasaydı, bu kanat çırpışların da hiçbir anlamı olmazdı. Dişi sivrisineğin çıkardığı titreşimler, insan için ne kadar anlamsızsa, erkek sivrisinek için de o kadar anlamsız olurdu. Böyle bir durumda erkek dişiyi algılayamayacağından, çiftleşme gerçekleşmezdi.
Kuşkusuz bunun tersi de mümkündür. Erkek sivrisinekte üstün bir algılama yeteneği olsa, fakat erkek ya da dişi olsun tüm sivrisinekler farklı farklı frekanslarda kanat çırpsalardı, bu kez de erkekteki algılama yeteneğinin faydası olmazdı. Bu ise her iki durumda da sivrisineklerin daha ilk nesilde yok olması anlamına gelirdi.
Bu durum bizlere sivrisineklerin çiftleşmek için birbirlerini tanımalarını sağlayan sistemin, daha ilk sivrisinek çiftinden itibaren kusursuzca var olması gerektiğini açıkça gösterir. Bu denli hassas bir mekanizmanın birdenbire ortaya çıkmasının tek açıklaması ise yaratılıştır: Sivrisinekleri özel sistemleriyle birlikte Allah yaratmıştır.
Yaratılış Delilleri Üzerinde Düşünmek
Kuran ayetleriyle dikkat çekilen , yaratılış delillerindendir. Allah insan için Kendi varlığını, sınırsız gücünü ve kudretini hatırlatacak sayısız delil yaratır. Bu gerçeği fark edip, üzerinde düşünmek ve Allah'ın gücünü takdir edebilmek son derece önemlidir. Her insan, yaratılış delilleri üzerinde düşünmek ve dünyada bulunuşunun gerçek amacını bilerek yaşamakla yükümlüdür. İnsanın düşünerek bu amacı bulabileceği bir ayette şöyle haber verilir:
Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle
akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü
doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir. (Hac Suresi, 46)
Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için
göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. Gece, üstünü örtüp bürüyünce
bir yıldız görmüş ve demişti ki: "Bu benim Rabbimdir." Fakat (yıldız)
kayboluverince: "Ben kaybolup-gidenleri sevmem" demişti. Ardından Ay'ı,
(etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: "Bu benim Rabbim" demiş, fakat o
da kayboluverince: "Andolsun" demişti, "Eğer Rabbim beni doğru yola
erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum." Sonra Güneş'i
(etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: "İşte bu benim Rabbim, bu en
büyük" demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: "Ey kavmim,
doğrusu ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım." (Enam Suresi, 75-78)
Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası
değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha
hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?(Enam Suresi, 32)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder